O Okuma Vakti
Download http://bigtheme.net/joomla Free Templates Joomla! 3

Sohbet

GÜNÜN SOHBETİ
"İSLAM"
İSLAM NE DEMEKTİR
İslam, teslim olmak, boyun eğmek ve itaat etmek anlamlarına gelir. Yani Allah’a itaat etmek, O’na teslim olmak, emir ve yasaklarına kayıtsız şartsız boyun eğmek demektir. İslam yüce Allah’ın son peygamber Hz. Muhammed’e vahiy oyluyla bildirdiği, onun da insanlara ulaştırdığı şeylerin tümünü kabul ederek onları yaşamak, sözleri ve işleriyle onları kabul ettiğini göstermek, Allah’a ve resulüne itaat etmektir.
Müslüman, İslam dininin kurallarına uyan ve İslam’ın kurallarını hayata geçiren kimsedir. İslam, imandan sonra Allah’ın emirlerine teslim olmayı ve farzları yapıp haramlardan kaçınmayı ifade eder.
İMAN ve İSLAM ARASINDAKİ FARK
İman ve İslam birbirini tamamlayan, fakat birbirlerinden farklı anlamlara sahip kavramlardır. İman ve İslam Kuran’da da farklı anlatılmıştır. Nitekim, ‘’Bedeviler, iman ettik. De ki: ‘Siz iman etmediniz, belki İslam’a girdik deyin. İman henüz sizin kalplerinize girmedi’’ (Hucurat 49/14)
Bir başka ayette de iman ve İslam ayrımı yapılmaktadır: ‘’Müslüman erkeler Müslüman kadınlar, mümin erkekler ve mümin kadınlar…’’ (Ahzap 33/35)
İSLAMIN BEŞ TEMEL ESASI
İslam’ın temel esasları beş tanedir. Birincisi kelime-i şahadet getirmektir. Yani Allah’tan başka ilah bulunmadığına ve Hz. Muhammed’in O’nun kulu ve resulü olduğuna şahitlik etmektir. Bu ikisi birbirinden ayrılmaz bir bütünün iki parçasıdır. Çünkü bunun biri diğerine bağlıdır; hüküm ve gereklilik olarak birdirler.
İkincisi beş vakit namaz kılmaktır. Beş vaktin beşi de biri diğeri ile olan alakasından dolayı tek bir bütün gibidir. Üçüncüsü, zekat vermektir. Bu, namaz gibi farzdır. Çünkü Kuran-ı Kerim’de zekat Kuran ile birlikte zikredilmekte ve onunla birlikte şart olarak görülmektedir. Dördüncüsü, ramazan ayında oruç tutmaktır. Beşincisi, hacca gitmek ve Allah’ın evini ziyaret etmektir. Son ikisi de farz olması açısından aynıdır.
İslam’ın bu temel beş şartı, yerine getirilme ve farz olduğuna inanma yönünden tek şey gibidirler. Bazı şartlara bağlı olarak bir kısmının yapılması kulun üzerinden düşse de farz olma hükümleri değişmez.
İSLAM DİNİ
İslam dini yüce Allah’ın, Cebrail (a.s) vasıtası ile son peygamber Hz. Muhammed’e gönderdiği en son ve en mükemmel dindir. İslam’ın gelmesiyle diğer dinlerin hükmü sona ermiştir. İslam’ın en son ve Allah Teala katında yegane muteber din olduğu, Kur’an’da şu şekilde belirtilir:
‘’İşte bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimeti tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı seçip beğendim.’’ (Maide 5/3)
Bir başka ayette:
‘’Şüphesiz Allah katında geçerli ve hak din İslam’dır.’’ (Al-i İmran 3/19)
‘’Kim İslam’dan başka bir din ararsa, bilsin ki kendisinden kabul edilmeyecektir ve o kimse ahirette zarar edenlerden olacaktır.
İSLAM DİNİNİN ÖZELLİKLERİ
İslam dinini diğer dinlerden ayıran belli başlı özellikleri şunlardır:
İslam, bütün insanlığa gönderilen ve kıyamete kadar devam edecek olan son ilahi dindir. Onun hükümleri kıyamete kadar devam edecektir. Onun hükümleri bütün insanların ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde mükemmeldir. Bu sebeple bir başka dine ihtiyaç kalmamıştır.
‘’İşte bugün sizin için dininizi kemale erdirdim, üzerinizdeki nimetimi tamamladım ve sizin için din olarak İslam’ı seçip beğendim.’’ (Maide 5/3)
İslam dinini insanlara tebliğ eden Hz. Muhammed son peygamberdir, ondan sonra başka peygamber gelmeyecektir.
‘’Muhammed içinizden hiçbir erkeğin babası değildir, lakin Allah’ın resulü ve peygamberlerin sonuncusudur.’’ (Ahzab 33/40)
İslam dini evrensel bir dindir. Önceki peygamberlerin tebliğ ettikleri dinler belli milletlere geldiği halde İslam dini bütün dünya milletlerine gönderilmiştir.
‘’Ey Muhammed’ Biz seni ancak bütün insanlara müjdeleyici ve uyarıcı olarak gönderdik.’’ (Sebe 34/28)
‘’(Ey Muhammed!) De ki: Ey insanlar, şüphesiz ben Allah’ın hepiniz için gönderdiği peygamberim.’’ (Araf 7/158)
İslam kolaylık dinidir. Onda zorlama yoktur, onda insanlara yapamayacakları veya yaparken zorluk çekecekleri işler yüklenmemiştir. Kuran’da:
‘’Allah sizin için kolaylık göstermek diler, zorluk çıkarmak istemez…’’(Bakara2/185)
‘’Allah insanı, ancak gücünün yeteceği işle mükellef tutar.’’
(Bakara 2/186)
‘’Rabbimiz, bize gücümüzün yetmeyeceği şeyi taşıtma…’’ (bakara 2/286
İslam akıl dinidir, akla büyük önem vermiş ve mükellef olmak için akıllı olmayı şart koymuştur.
İslam ilim dinidir, bilgiye değer vermiş, daima okumayı ve öğrenmeyi emretmiş, ilim öğrenmenin her Müslümana farz olduğunu bildirmiştir.
İslam hem dünya hem de ahiret dinidir. Onun amacı insanın hem dünya hayatında hem de sonsuz olan ahiret hayatında mutlu olmasıdır.
İslam barış ve sevgi dinidir. Onun amacı insan sevgisini, insan haklarına saygıyı kalplere yerleştirerek toplumda devamlı bir huzur ve barış sağlamaktır.
İslam dini, aşırılık dini değildir. Onun bütün hükümleri akla ve insan fıtratına en uygun hükümlerdir. Bizim görevimiz ise bunlara uymaktır. Yapılması emredildiği halde, din adına aşırı giderek kendine eziyet etmek, helal olan dünya nimetlerinden uzaklaşıp sıkıntılı bir hayat sürmek İslam dininde yoktur.
İSLAM DİNİNİN GAYESİ
İslam dininin gayesi, kişiyi ve toplumu her türlü kötülük ve fenalıktan sakındırmak, iyilik ve güzelliklere yöneltmek, onların dünyada ve ahirette rahat ve mesut olmalarını sağlamaktır. İslam herkese karşı bir hak ve mesuliyet gözetmektedir. Fertlerin, evladın, ailelerin ve milletlerin hak ve vazifelerini öğretir. Her cihetten iffeti ve hayayı emreder. Çalışmayı önerir ve tembelliği, boş vakit geçirmeyi de meneder. Ziraat ve sanatı, ticaret ve çalışmayı emreder. İlim ve fenne önem verir.
İSLAM RAHMET DİNİDİR
İslam dini rahmet ve merhamet dinidir. Bu dinin kitabı olan Kur’an-ı Kerim 300’den fazla yerde rahmetten bahsetmektedir. Yine bu dinin peygamberi rahmet olarak gönderildiğini bildirmektedir. Bütün bunlar Rabbimizin bizlere ne kadar acıdığını, bizleri daima esirgediğini göstermektedir.
‘’Sizi karanlıklardan aydınlığa çıkarmak için üzerinize rahmetini gönderen O’dur. Melekleri de sizlere istiğfar eder. Allah, müminlere karşı çok merhametlidir.’’ (Ahzab 33/43)
‘’Kim bir kötülük yapar yahut nefsine zulmeder, sonrada Allah’tan mağfiret dilerse Allah’ı çok yargılayıcı ve esirgeyici bulacaktır.’’ (Nisa4/110)
‘’…Allah’ın rahmetinden ümit kesmeyin. Çünkü kafirler topluluğundan başkası Allah’ın rahmetinden ümit kesmez.’’ (Yusuf 12/87)
‘’ Ant olsun size kendinizden öyle bir peygamber gelmiştir ki sizin sıkıntıya uğramanız ona çok ağır ve güç gelir. O, size çok düşkün, müminler hakkında pek şefkatli ve merhametlidir.’’ (Tevbe 9/128)
‘’O vakit Allah’tan bir rahmetle onlara yumuşak davrandın! Şayet sen kaba, katı yürekli olsaydın, hiç şüphesiz etrafından dağılıp giderlerdi.’’ Al-i İmran 3/159)
‘’(Resulüm!) Biz seni ancak alemlere rahmet olarak gönderdik.’’ (Enbiya 21/107)
İSLAM GEÇMİŞİ SİLER
İslam dini geçmişi siler, günahları yakar, bitirir, yok eder. Ebu Hüreyre’nin bildirdiği bir hadiste ise sevgili peygamberimiz şöyle buyuruyor:
‘’Sizden içiyle dışıyla Müslüman olursa, yaptığı her bir hayır en az on mislinden yedi yüz misline kadar sevabıyla yazılır. İşlediği her bir günah da sadece misliyle yazılır. Bu hal, Allah’a kavuşuncaya kadar devam eder.’’
EBEDİ YOLCULUKTA EN GÜZEL AZIK
Taiibinden Abdurrahman b. Şümase anlatıyor: ‘’Ashaptan Amr b. As ölüm döşeğindeydi. Kendisini ziyarete gittik. Bir ara yüzünü duvara döndü ve uzun uzun ağladı. Oğlu Abdullah da oradaydı. Babasına,
‘Babacığım, Resulullah sana şu mesajları vermedi mi?’ diye hakkında söylenen güzel özgüleri ve haberleri hatırlattı. O zaman Amr b. As bize dönerek şunları söyledi:
-Ahiret için hazırladığımız en değerli azık kelime-i şahadettir. Ben hayatımda üç devir geçirdim. Birinci devirde Müslüman değildim. O zaman Resulullah’a en fazla kin besleyenlerdendim. Öyle ki tek arzu ettiğim şey, bir fırsatını bulup onu öldürmekti. Eğer o halde iken ölseydim mutlaka cehenneme girerdim. Allah Teala gönlüme İslam sevgisi koyunca Hz. Resulullah’a geldim ve kendisine,
’Elini uzat, sana biat edip İslam’a gireceğim’ dedim. O bana elini uzatınca ben elimi geri çektim.Resulullah
‘Ey Amr, ne oldu?’ diye sordu, Ben,
‘Müslüman olacağım, fakat bir şartım var’ dedim. Resulullah ‘neyi şart koşacaksın’ buyurdu. Ben,
‘geçmişimin bağışlanmasını’ dedim. Resulullah,
‘Şunu bil ki Müslüman olman, daha önce yaptığın bütün günahları temizler. Allah için yapılan hicretle hac da insanın geçmiş günahlarını temizler’ buyurdu. Ben bunları duyunca gönül rahatlığıyla Müslüman oldum.
Facebookta Paylaş

Paylaş