O Okuma Vakti
Download http://bigtheme.net/joomla Free Templates Joomla! 3

Sohbet

GÜNÜN SOHBETİ
HAYA VE İFFET
İslam’ın Müslümanlarda bulunmasını istediği temel özelliklerden biri de hayâ ve iffet duygusudur. Bir ahlak terimi olarak haya; nefsin çirkin davranışlardan rahatsız olup onları terk etmektir. İffet ise; haramdan uzak durmak, helal ve güzel olmayan söz ve davranışlardan sakınmaktır. Hayâ ve iffet, İslam ahlakının özü, imanın bir parçasıdır. Bundan dolayıdır ki Efendimiz (s.a.v.) bir hadisi şeriflerinde şöyle buyurmaktadır: “İman yetmiş küsur parçadır. En üstünü Allah’tan başka ilah bulunmadığına iman etmek, en alt derecesi de insanlara zarar verecek şeyleri yoldan kaldırmaktır. Hayâ da imandan bir parçadır.” “Sahabe-i Kirâm (r.anhum) Efendimiz’in (s.a.v) haya duygusunu şöyle anlatırlar: “Peygamberimiz (s.a.v) kimsenin hatasını ve günahını yüzüne vurmaz ve mahcup etmezdi. Hoşlanmadığı bir şeyi görse hayasından onu söylemezdi; ama biz onun yüzünden hemen anlardık.”
Hayâ üç kısma ayrılır: Bunlardan ilki ve en önemlisi Allah’a karşı hayâdır. Allah’a karşı hayâ, nefsin isteklerini terk etmek ve dinin emirlerini yerine getirmekle olur. Rabbine karşı hayâ duygusu taşıyan insan, onun razı olmadığı işlerden ve sözlerden kaçınırken bir yandan da onun emirlerini yerine getirmeye çalışır. Bu hususla ilgili olarak Allah Resûlü (s.a.v) şöyle buyurmuştur: “Allah’a karşı olabildiğince hayâlı olun, Allah’a karşı gerektiği ölçüde hayâlı olan, başını ve başındakileri, (yani, beyninden geçen düşünceleri, gözü, kulağı, dili) mideyi ve midenin içindekileri muhafaza etsin; ölümü ve musibetleri hiç hatırından çıkarmasın. Ahireti isteyen kimse dünyanın aldatıcı güzelliklerini terk eder. Kim böyle yaparsa işte o, Allah’tan hakkıyla hayâ etmiştir. Hayânın ikinci çeşidi insanlara karşı olan hayâdır. Bu, onlara eziyet etmemek, huzurlarında çirkin şeyler yapmamak ve çirkin sözler söylememekle gerçekleşir. Kişinin başkasına karşı hayâlı olması gerektiği gibi kendine karşı da hayâlı olması gerekir ki bu da hayânın diğer bir çeşididir. Kişinin kendine karşı hayâlı olması; edep sahibi olması, iffetli olması, yalnız başına kaldığı zamanlarda bile günahlardan sakınması demektir. Allah açıktan işlenen çirkin şerleri yasakladığı gibi kişinin gizliden işlediği fenalıkları da yasaklamakta ve bu konuda şöyle buyurmaktadır: “De ki: ‘Rabbim açık ve gizli fenalıkları, günahı ve haksız yere sınırı aşmayı haram kılmıştır.”
İffetli kalmak ve nefsimize hakim olabilmek için Önce irademizi terbiye etmeliyiz. Sonra da şehevî arzularımızı tenkit etmeli; bu arzulara uyulduğu takdirde meydana gelebilecek maddî - mânevî zararları zihnimizde tasavvur etmeliyiz. Çünkü şehevî duyguların bütün kuvveti düşüncededir. O halde iffet ve namusu korumak ve nefse hakim olabilmek için, daima ulvi ve yüksek düşüncelerle zihni meşgul etmek gerekir. Ayrıca harama bakmamalı, gözü haramdan korunmalıyız. Erkek olsun, kız olsun çocuklara haya, iffet ve namus kavramları tanıtılıp, öğretilmelidir. Çünkü erkeklerin namuslu olmadığı bir toplumda, kadınlar iffetli olmaya devam edemezler. Onun için iffet, erkeğe de kadına da gereklidir. Çocuklara daha küçükken giyim, tesettür, edep, haya, iffet bilinci verilmeli, 'daha çocuktur' diyerek ihmal edilmemelidir. Çocuğun annesi, babası da harama, helâle dikkat etmeli ve çocuğa güzel örnek olmalı, helâl lokma yemeli ve yedirmelidir. Kısaca; haya ve iffetin korunması için; her gün şehevî ve nefsânî istek ve duygularımıza karşı ufak başarılar sağlamaya çalışmalıyız. Çünkü Ahlâkçılara göre, ister midenin istekleri olsun, ister cinsel istekler olsun, her türlü nefsânî isteklere aşırı düşkünlük, insanı bir bakıma hayvanlaştırır. Çünkü hayvanlar, bu aşırı istekleri kontrol edecek akıl ve din gibi otoritelerden yoksundur.
İffetli insan, Allah’ın haram kıldığı kötülükleri düşünmeyeceği için kalbinin sağlığını korumuş olur. Böylece: maneviyat basamaklarını daha kolay tırmanır. Görüldüğü gibi iffet, insanın sahip olması gereken büyük bir zenginliktir. Aynı zamanda hayâ sahibi olmak, saygı, hoşgörü, adalet, dürüstlük, sevgi ve nezaket gibi güzel vasıflara sahip olmayı da beraberinde getirir. Bundan yoksun olan insanlar, toplum içindeki saygınlığını yitirirler. Sohbetimi bir ayet mealiyle bitiriyorum: “Mümin erkeklere söyle; gözlerini haramdan sakınsınlar, iffetlerini korusunlar. Bu davranış onlar için daha nezihtir. Şüphesiz Allah, onların yaptıklarından hakkıyla haberdardır. Mümin kadınlara da söyle; gözlerini haramdan sakınsınlar, iffetlerini korusunlar.”
Facebookta Paylaş

Paylaş