O Okuma Vakti
Download http://bigtheme.net/joomla Free Templates Joomla! 3

Sohbet

GÜNÜN SOHBETİ
"SAĞLIĞIMIZI KORUYALIM"
Yüce Rabbimizin bizlere bahşettiği sayısız nimetler ve emanetler var. İnsanın bu maddî ve manevî değerleri koruyabilmesi için öncelikle sağlıklı olması gerekir. Zira sağlıksız bir insanın bu değerleri koruyabilmesi zordur. Sağlığına dikkat etmeyen insan, ailesine ve çevresine faydalı olamaz, Allah’a karşı da gereği gibi kulluk yapamaz. Sağlık, insanın her türlü faaliyet ve hareketlerinde aşırılığa gitmeden uygun olanı yapmasına bağlıdır. İhtiyaçtan fazlasını yemek ve içmek sağlığımıza zararlı olduğu gibi; gerekli olan gıdayı ihmal etmek de sağlığımıza zarar verir. Başkasına muhtaç olmadan yaşayabilmek, hatta başkalarına yararlı olabilmek için sağlığımızı korumak zorundayız. Onun için sağlık, Allah Teâla’nın bizlere bahşettiği en büyük nimet; paha biçilmez bir kıymettir. İnsan, kendisine sayısız nimetler verilmesine rağmen çoğu kez onların farkına varamadan ve şükrünü yerine getiremeden hayatını sürdürür. Nitekim Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) “İki nimet vardır ki insanların çoğu bunlardan gafildir; onlar, sıhhat ve boş vakittir” Diğer bir hadisi şeriflerinde ise “Sizlerden her kim vücutça sağlıklı, nefsinden, malından korkusuz ve huzurlu, günlük yiyeceği de yanında olarak sabahlarsa, sanki dünyanın bütün nimetleri kendisinde toplanmış gibi olur.” diyerek sağlığın ne büyük bir nimet olduğuna işaret etmiştir.
Hastalıktan korunmak için ge­rekli bütün tedbirlere başvurmak dînî bir zarurettir. Şayet Sağlık konusunda alınan bütün tedbirlere rağmen yi­ne de hastalık isabet edecek olursa, bu defa kişinin te­davi olma zarureti doğar. İnsanın sağlığını korumasının iki önemli yönü vardır. Ön­ce hastalıklara karşı tedbir, sonra tedavidir. Efendimiz (s.a.v): Allah, şifası olmayan hiçbir hastalık vermemiştir.” ve “Her hastalığın mutlaka bir ilacı vardır.” buyurarak sağlığımızı koruyabilmek için tedbir almamızı emretmiştir. Sahabelerden biri Efendimiz (s.a.v)’e gelerek; “Ya Resûlellah, beş vakit namazdan sonra Allah’dan ne isteyeyim?” diye sormuş, “Allah’tan sağlık dile” cevabını vermiştir. İkinci defa aynı soruyu sorunca Peygamberimiz aynı cevabı vermiş, üçüncüsünde de; “Allah’tan dünya ve âhirette sağlık iste.” buyurmuştur. Sevgili Peygam­berimiz (s.a.v.): "Kuvvetli ve sağlıklı mü'min, zayıf müminden daha hayırlı ve Allah katında daha sevimlidir” gibi sözlerini dikkate alarak herhangi bir nedenden dolayı sağlığımız bozulduğunda, vakit geçirmeden tedavi olmamız ve bununla beraber Yüce Allah’tan da şifa dilememiz gerekir. Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) hastalandığı da tedavi olmuş, o günün şartlarına göre ashabına tedavi yöntemini göstererek onlarında tedavi olmalarını tavsiye etmiştir. Diğer taraftan dualarında da, “Allahım! Beni affet, bana merhamet et, beni doğru yola ilet, bana sıhhat ve afiyet ver, beni rızıklandır” buyurarak Allah’tan sağlıklı olmayı dilemiş ve bunu ümmetine de tavsiye etmiştir. Nitekim bir defasında Sevgili Peygamberimiz (s.a.v) minbere çıkarak şöyle buyurmuştur; “Allah’tan af ve afiyet isteyin. Çünkü imandan sonra hiçbir kişiye sağlıklı olmaktan daha hayırlı bir nimet verilmemiştir.”
Beden sağlığımızın yanı sıra ruh sağlığımızın da korunması için gerekli tedbirleri almalıyız. Bu tedbirlerden birincisi Allah’ı her an kalbinde ve yanında hissetme duygusu olan iman, ikincisi ise Yaratıcıyla kurulan iletişim anlamına gelen duadır. İman, kişinin sıkıntılara karşı dirençli olmasını sağlar ve onun ruhi bunalıma düşmesine engel olur. İnançlı bir kalp huzur içerisindedir. İmanlı olan insan, Allah’ın kendisini asla zorluklar içerisinde bırakmayacağına, kendisine gücünün yetmediği şeyler yüklemeyeceğine ve başına sıkıntı geldiği zaman da kendisini yalnız bırakmayıp destekçi olacağına inanır. Dua da kişiye direnç ve kuvvet verir. Çünkü dua, insan ruhunu beslemekte, ona güven, metanet aşılamakta,onu güçlendirmektedir.
Sağlıklı yaşamak hayatın tadı, mutluluğun kaynağı, hayatta başarılı olmanın temel şartıdır. Dünya hayatımızda Yüce Rabbimize daha iyi ibadet edebilmek ve kıyamet günündeki hesabımızı kolay verebilmek için sağlığımızı korumalıyız. Kendimizi kötü düşünce ve huylardan arındırıp iyi düşünce ve huylarla süslemek, doğru ve faydalı bilgilerle donatmak, asılsız ve yanlış inançlardan temizlemek, kâmil bir imanla, ihlâslı olarak ibadet yapmak da ruh sağlığımızı takviye eden unsurlardır. Karamsar değil iyimser ve müspet bir insan olmak ve bizi huzursuz eden her ortamdan uzak durmak da ruh sağlımıza olumlu katkılar sağlayacaktır.
Facebookta Paylaş

Paylaş